Lirik Şiir
Lirik şiir (Latince lyricus, Yunanca
lyricos’tan Fransızça lyrique), coşkun,
ilhamla dolu. Eski Yunan’da kullanılan lirik
sözcüğü bugünkü anlamında
kullanılmıyordu. Bugün lirik şiir, ozanın en
içten duygularını dile getirdiği bir tür olarak
bilinir. Yunan’da lirik şiirin özünde duygular
vardır ama bunun yanı sıra lyra eşliğinde
söylenen şiir anlamındadır. Lirik şiirde
genellikle ozanın kendi duygularını
yansıttığı görülür. Özellikle solo liriğinde
kişinin iç dünyası ön plandadır. Lirik şiirin
ilk örnekleri ege kıyılarında görülür ve ilk
lirik şiirlerin konuları arasında hymnoslar
(tanrılara övgüler) ve mitoloji vardır. Lirin
icadının da mitolojik bir hikayesi vardır tanrı
Mercurius’un kaplumbağanın kabuğundan
lir yaptığı ve ana karnında müzik öğrendiği
söylenmektedir, bu sebepten lirik şiir
müzikle iç içedir. Lirik şiirin işlevi, insana
güzelliği, inceliği sunmak ve kişide müzik
eğitiminin oluşumunu sağlamaktır. Türk
edebiyatımızda halk âşıklarının (veya halk
şairlerinin)
söylediği şiirlerin çoğu liriktir.
Bu türe örnek olarak; Fuzûli'nin "Su"
kasidesi, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Hayal
Şehir" ve Mehmet Akif Ersoy'un "Bülbül"
isimli şiirleri verilebilir
Lirik şiir ölçüleri
-
Iambic: Birincisi kısa, ikincisi uzun iki heceli vezin türüdür.
-
Trochaic: Bir uzun ve bir kısa heceli ölçüdür.
-
Anapestic: İki kısa ve bir uzun heceden meydana gelen vezin türüdür.
-
Dactylic: Bir uzun iki kısa ölçülü Yunan ve Latin veznidir.
Lirik şiirin gelişim nedenleri
Eski Yunanlılar lirik terimiyle telli bir saz ve genellikle dans
eşliğindeki şarkıya ayrılan şiir türünü belirtirlerdi. Şiirin
eşliğinde kullanılan çalgı her zaman lyra değildir, çalgı şiirin
konusuna ve tartısına göre değişir.
Lirik şiir, İ.Ö. 7. ve 6. yy'da gelişip yayılmıştır. Bu yy.larda
yerleşmecilik hareketleri sonucunda değişen ticaret ve
ekonomi alanındaki koşullarla birlikte Yunanlıların toplumsal
yapısı da değişmeye başlamıştır. İktidar önce monarkh ve
tiranlardan aristokratlara geçmiş bunlar da ticaretle
zenginleşen burjuva sınıfı karşısında güçlerini yitirmişlerdir.
Atina’da da aristokrasinin iktidardan uzaklaştırılıp
demokrasinin kurulduğunu görüyoruz. Böylece bireyin öne
çıktığı demokratik bir hava içinde kişiler kendi kişisel ve
siyasal görüşlerini şiire dökmüşler, şiir destan gibi toplumun
görüşlerini dile getirmekten çok, kişinin duygularını dile
getiren bir araç durumuna gelmiştir.
Lirik şiirin hız kazanmasına bir başka neden de dinsel
inançlardaki bunalımdır. Homeros’un bütün tanrıları
anthropomorphik idi. Yani insanlarda bulunan tüm kusurlar
onlarda da bulunuyordu. Oysa yeni kuşaklar tanrıları bu
kusurlardan uzak düşünüyorlar ve şiirlerinde bunu dile
getiriyorlardı.
Öte yandan, Yunanistan’da yeni polisler kurulmakta ve büyük
savaşlar yapılmaktadır. Devlet adamları ya da bu savaşlara
katılan komutanlar görüş ve duygularını dile getirmek
istedikleri zaman lirik şirden yararlanmaktadırlar; çünkü o
zamanlar düz yazı henüz gelişmemiştir.
Lirik şiir mythos, masal, efsane, öykü gibi konuları ele alır.
Bu bakımdan biraz destana benzese de içe
dönüktür,kişiseldir. İlk olarak Hesiodos destandaki eski
geleneği yıkarak kendinden söz etmiştir. 7. yy.'da lirik şiir
birdenbire insanın kişi olarak ortaya çıkmasını sağlıyor, ozan
kendi duygularını dünyaya bildirecek kadar değerli buluyor.
Humanizm yolunda atılan ilk adım budur.
Destanın gelişme ve yayılma merkezi İyonya’dır. Lirik şiirin
yayılma merkezi olarak bir tek yer gösteremiyoruz. Ama ilk
atılım İyonlarla Aiollerden gelmiştir. Aiolis’te Lesbo şerefine
okunduğu bilinir. İyonlar lirik şiire en uzak iki türde şiir
yazmışlardır. Elegeia ve İambos. Elegeia, flavta eşliğinde
söylenen şiirdir, yarı şarkı yarı okumadır. Bir mısra
heksameter, bir mısra pentameter olan sıralardan katışık bir
şiir çeşitidir. Elegeia ilkin İyonya’da doğmuştur. Ele aldığı
konular türlü türlüdür; savaş, yas, insan ve hayat üzerinde
düşünceler vs.
İambos ise şarkı olmaktan çıkmış konuşmaya en yakın tartı
ile yazılan bir şiir türüdür. Yunanlıların konuşma diline en
uygun dedikleri İambos vezni halk edebiyatından gelme bir
vezindir. Yaşamın kaba ve bayağı yanını ortaya koyar.
İamboslar destan, dil ve vezin geleneği büsbütün kırılmış,
yerine gülük konuşma diliyle yazılmış konusu çoğu zaman
günlük hayattan alınmış bir şiir meydana gelmiştir.
Bu ikisinin dışında kalan lirik tek adı altında toplanır; melos
monodik lirik ve koro liriği olmak üzere iki türe ayrılır. Monodik
lirik tek kişinin söylediği liriktir, güçlü ve tutkulu şairlerin
yarattığı monodi liriği insan ruhundaki aşırı duygululuğun
eşsiz anlatımı haline geldi.
Koro liriği ise, adından da anlaşılacağı üzere, koro tarafından
söylenir. Birincisinde kişinin duyguları, ikincisinde ise
toplumun duyguları söz konusudur. Lirik teriminin anlamı
zamanla genişleyerek eleji, yergi şiiri gibi şiir türlerini
kapsadı. Öte yandan, temel unsur olan müzik İskenderiye’de
M.Ö. 3. yy.'da Ptolemaios’lar devrinde ve Roma’da monodi
liriğinden bütünüyle ayrıldı; koro liriği ise Horatius’un
Carmen Saeculare’sinde ciddi ve tek düzenli, birkaç yüzyıl
sonraki Hıristiyan ilahilerinde ise hareketli ve canlıdır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol